Başlığımın daha nazikçe “Lütfen televizyonu kapatır mısınız?” diye sormasını bekleyenler olabilir ancak o kadar doluyum ki bu televizyon konusunda. Televizyon denince artık tüylerim diken diken oluyor. Kanalları gezdiğimde, çocuk kanalları da buna dahil, içerisinde şiddet, cinsellik, korku olmayan tek bir program bulamıyorum. Gerçekten kontrolsüzce çocuklara televizyon izletirsek onların bilinçaltına gönderilen mesajların daha sonra hangi şartlarda ve hangi şekillerde ortaya çıkacağını düşünemiyorum. Tabii çocuk büyüdükçe bunu kontrol etmek güçleşiyor olabilir. Bu durumda çocuğun ve evin şartlarına uygun olarak kendimize sorabiliriz: “Peki bunu kontrol etmek için ne yapabilirim?”
*Öncelikle 2 yaşına kadar sıfır televizyon kuralını
savunuyorum ben de
*2 yaşından sonra, eğitici çizgi film ve belgesel
izleyebilir ancak süresi mutlaka sınırlandırılmalıdır.Ayrıca televizyon
karşısında yemek yedirme alışkanlığından da uzak durulmalıdır
*Okul çağına gelen çocuklar, filmlerin içerisindeki korku ve
saldırganlık öğelerinden çok etkilenmeye başlarlar. Bu yüzden izledikleri
şeyler mutlaka kontrol edilmeli, yaşına uygun olup olmadığına bakılmalı ve
izleme süresi günlük 1 saati geçmemelidir.
Evde yaratıcı aktiviteler bulmak ve çocuklarımızla
kendimizin oynaması aslında en tercih edilen şeydir. Ancak günlük koşuşturmalar
sebebiyle bazen buna fırsatımız kalmayabiliyor. Bu durumda çocukların
yaratıcılıklarını geliştiren sanat, resim, müzik, lego..vs gibi aktiviteler
önceden planlanıp çocuğun verimli vakit geçirmesi sağlanabilir.
Eğer kardeşi varsa, onunla birlikte oynaması teşvik
edilebilir. Bu hem yaratıcı vakit geçirmeye hem de kardeşlik ilişkilerinin
gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Ne olursa olsun şunu unutmayalım, televizyon izlemek tek
yönlü, pasif bir etkinliktir. Karşılıklı etkileşim yoktur. Aslında bu açıdan
baktığımızda daha korkunç gibi görünen tabletlerin bile daha çok iletişim
içerdiğini görmekteyiz. Tabii ki onların da içeriği ve süresi mutlaka kontrol
altında olmalıdır ve teknoloji bağımlılığı yapmayacak şekilde bir kullanım
geliştirilmelidir. Bu ayrı bir konu.
Pasif etkinlik olan televizyon, çok izlendiğinde bir süre sonra
dil ve iletişim becerilerini azaltacak, kontrolsüz izlendiğinde gönderdiği
bilinçaltı mesajlar ile davranışlarımızı değiştirecek, ruh halimizi
etkileyecektir. O halde eğitici, öğretici programlar haricinde ne duruyorsunuz
Kapatın Şu Televizyonu! Sevdiklerinizle vakit geçirin, sohbet edin, oyun
oynayın, bu sağlıklı ve güzel anları televizyonla harcamayın. Hiçbirşey
yapamıyorsanız birlikte susmayı denemeye ne dersiniz? Sessizlik paylaşılan en değerli şeylerden
biridir çünkü.
Sevgiler….
İnci Erdoğan
Profesyonel Yaşam Koçu