8 Şubat 2016 Pazartesi

Kapatın Artık Şu Televizyonu!

           




















Başlığımın daha nazikçe “Lütfen televizyonu kapatır mısınız?” diye sormasını bekleyenler olabilir ancak o kadar doluyum ki bu televizyon konusunda. Televizyon denince artık tüylerim diken diken oluyor. Kanalları gezdiğimde, çocuk kanalları da buna dahil, içerisinde şiddet, cinsellik, korku olmayan tek bir program bulamıyorum. Gerçekten kontrolsüzce çocuklara televizyon izletirsek onların bilinçaltına gönderilen mesajların daha sonra hangi şartlarda ve hangi şekillerde ortaya çıkacağını düşünemiyorum. Tabii çocuk büyüdükçe bunu kontrol etmek güçleşiyor olabilir. Bu durumda çocuğun ve evin şartlarına uygun olarak kendimize sorabiliriz: “Peki bunu kontrol etmek için ne yapabilirim?”
*Öncelikle 2 yaşına kadar sıfır televizyon kuralını savunuyorum ben de
*2 yaşından sonra, eğitici çizgi film ve belgesel izleyebilir ancak süresi mutlaka sınırlandırılmalıdır.Ayrıca televizyon karşısında yemek yedirme alışkanlığından da uzak durulmalıdır
*Okul çağına gelen çocuklar, filmlerin içerisindeki korku ve saldırganlık öğelerinden çok etkilenmeye başlarlar. Bu yüzden izledikleri şeyler mutlaka kontrol edilmeli, yaşına uygun olup olmadığına bakılmalı ve izleme süresi günlük 1 saati geçmemelidir.

Evde yaratıcı aktiviteler bulmak ve çocuklarımızla kendimizin oynaması aslında en tercih edilen şeydir. Ancak günlük koşuşturmalar sebebiyle bazen buna fırsatımız kalmayabiliyor. Bu durumda çocukların yaratıcılıklarını geliştiren sanat, resim, müzik, lego..vs gibi aktiviteler önceden planlanıp çocuğun verimli vakit geçirmesi sağlanabilir.
Eğer kardeşi varsa, onunla birlikte oynaması teşvik edilebilir. Bu hem yaratıcı vakit geçirmeye hem de kardeşlik ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Ne olursa olsun şunu unutmayalım, televizyon izlemek tek yönlü, pasif bir etkinliktir. Karşılıklı etkileşim yoktur. Aslında bu açıdan baktığımızda daha korkunç gibi görünen tabletlerin bile daha çok iletişim içerdiğini görmekteyiz. Tabii ki onların da içeriği ve süresi mutlaka kontrol altında olmalıdır ve teknoloji bağımlılığı yapmayacak şekilde bir kullanım geliştirilmelidir. Bu ayrı bir konu.
Pasif etkinlik olan televizyon, çok izlendiğinde bir süre sonra dil ve iletişim becerilerini azaltacak, kontrolsüz izlendiğinde gönderdiği bilinçaltı mesajlar ile davranışlarımızı değiştirecek, ruh halimizi etkileyecektir. O halde eğitici, öğretici programlar haricinde ne duruyorsunuz Kapatın Şu Televizyonu! Sevdiklerinizle vakit geçirin, sohbet edin, oyun oynayın, bu sağlıklı ve güzel anları televizyonla harcamayın. Hiçbirşey yapamıyorsanız birlikte susmayı denemeye ne dersiniz? Sessizlik paylaşılan en değerli şeylerden biridir çünkü.

Sevgiler….
İnci Erdoğan

Profesyonel Yaşam Koçu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder